30 Ocak 2010 Cumartesi

Bugün kendimi daha bir enerjik,duygusal ve pozitif hissettim.
Kesin astrolojik bir açıklaması vardır diye düşündüm.
Hemen araştırdım.Meğerse bugün dolunay aslan burcundaymış.
Tüm aslanlara sesleniyorum.Tadını çıkaralım:))

28 Ocak 2010 Perşembe

APOLET...


Bu aralar ilham perilerim benimle... uzun zamandır yapmayı düşündüğüm
apoleti yaptım sonunda.Siz'de yapmak isterseniz;vatka ve üzerini
süsliyeceğiniz aksesuarlar yeterli.
Geceleri 2'den önce uyumak yok.Çizgi filmdi,kitaptı,bigisayardı derken...
Sabahlarıda 11'den önce kalkmak yok.
Ben'de sana uydum bebişim tatil yapıyorum sayende.
Aslında erken kalkmayı çok severim.Ama bu soğuklarda kalkmamak hoşuma gidiyor.
Bloğumu erken saatte güncellememi beklemeyin.Mışıl mışıl uyuyoruz dostlar...

27 Ocak 2010 Çarşamba



Yeni yaptığım terapi çalışmalarım:))Çok keyifli.Herkese tavsiye ederim.

26 Ocak 2010 Salı

-Anne,kuzu yapalımmı???
Olur yapalım...Kurban bayramını geçtik.Nereden aklına geldi?
-Hani senin çiftliğinde var ya.Ben'de istiyorum.
Hımm.Şu sanal alemde'ki çiftliğim desene...
Gerekli malzemeler;fon kartonu,pamuk,yapışkan,oynar gözler...

25 Ocak 2010 Pazartesi

Üzüntü,acı,kızgınlık,kırgınlık duygusundan çok çok uzakta kaldım bugün.

Sadece yaralanmıştım.Değiştiremedim.Ama affettim...

Kendimi hafiflemiş hissettim.

FINDIKLI KEK...


Ta ta ta...Sinangil unlarının ilk denemesini yaptım.Fındık aromalı kek unuyla.
Nefis oldu nefis.Bu kadarmı yoğun fındık tadı olur?Şaşırdım doğrusu.Ekstradan kabartma tozu eklemedim.İçinde var.Çok pratik.Tavsiye ederim.Muhakkak deneyin.
Malzemeler:3 yumurta,1 su bardağı yoğurt,1 su bardağı sıvıyağ,1.5 su bardağı toz şeker,3 su bardağı sinangil un.
Yapılışı:Yumurtayla şekeri çırpıp,diğer malzemeleri tek tek ekleyip çırpıyoruz.Unu ekliyoruz.Tekrar çırpıyoruz.180 derece önceden ılık olan fırında yarım saat kapağını hiç açmadan pişiriyoruz.Afiyet olsun.

22 Ocak 2010 Cuma

Sömestir tatilimizin ilk resmi bu...Okuldaki öğretmenlerinin resimleriymiş...
Tüm öğrencilere keyifli tatiller dilerim.Sevgiler:))

21 Ocak 2010 Perşembe

En yükseğe uçmak istedim bugün...

Arkama bile bakmadan bir kuş misali süzülüp,dokunmak istedim bulutlara,

Bir yıldızın ışığına elimi uzattım sonra...

Göklerin maviliğini daha çok hissettim içimde...

Kalp şaşkın..gönül huzurlu aşkınla en sevgili...


Anılın oyuncakları sayesinde sanatsal fotoğraf çalışmalarıma devam:))

18 Ocak 2010 Pazartesi


Bu aralar bloğumla fazla ilgilenemiyorum.Ablam gelin&damat fuarına katılıyor.
Ona yardım ediyorum.Müsadenizle bir kaç gün yokum.
Harika modeller için tıklayın:)



Hafta sonu vapur keyfi yaptık oğlumla.
Sonra kuzenleri buluşturduk.Çok mutlu oldular:))Ayrılmak istemediler.

15 Ocak 2010 Cuma


Bayıldım bu resme.Çok tatlılar.Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle.Sevgiler:)
An gelir kendini unutursun.Yabancılaşırsın hayattan...
Kaygı ve korku yaşarsın.Tıkanırsın bazen...
Önünde hiç bilmediğin ışıltılı kapılar açılırsa birden...
Saf saf bakarsın sessizlik içinde...

14 Ocak 2010 Perşembe

Farkındalığınızı hissederek yaşayın.Sizi mutlu eden düşünceleri düşünün.
Diğer olumsuz düşüncelerinizi itin.Size iyi duygular hissettiren kişilerle vakit geçirin.
Hepimiz iyi şeylere layığız aslında.Önce düşünce modelini değiştirelim.
Kendimizi onaylıyalım.

13 Ocak 2010 Çarşamba

''Konuşmak ihtiyaç olabilir ama susmak bir sanattır...''(Goethe)

12 Ocak 2010 Salı

BİR ÖNERİ...

Bu cüzdan çok sadeydi.Bende çiçek örüp biraz süsledim.
Sizde yapabilirsiniz.Sıkıldığınız cüzdanları süsleyebilirsiniz...
Yeni için yer açtım hafta sonu...
Kullanmadığımız eşyalarımızı ayıkladım.İhtiyacı olanlara verdim...
Daha dikkatli bakalım etrafımıza.Hepimize bol bol yetecek bir okyanusun içindeyiz.
O halde kollarımızı açalım.Doyumsuzlukları atalım.
Almaya ve vermeye açık olalım ne dersiniz???
Beyaz el örgüsü çiçekli taç.Pasajıma gönderdim...

ÖDÜLÜM VAR:))

Ödülün adı güneşışığı.Bu ödülü bana layık gören pırıltıma teşekkür ederim.
Bu çiçek tüm blog dostlarıma gelsin...

11 Ocak 2010 Pazartesi

Yüreğimizde o kadar çok sevgi var ki,çok şeyi iyileştirmeye yeter bence.
Bırakın bu sevgi bizi sarssın.Kendimize getirsin.
Bırakın kinimizi ve hırslarımızı yok etsin...bizi saflaştırsın...huzura getirsin.
Güzel bir hafta geçirmemiz dileğiyle.Sevgiler gönderiyorum arkadaşlar:))

9 Ocak 2010 Cumartesi

Sinangil unlarından pakedim var...


Sinangil unlarından ürünlerini denemem için kocaman bir koli dolusu ürünleri(Baklavalık,böreklik,mantılık un,sade,limonlu,fındıklı kek unu,
çavdar ve köy ekmeği unu,karbonat) geldi.
Kendi laboratuarlarında teknik testlerden geçen, kendi ustaları tarafından denenerek onaylanan ürünlerini denemek ve paylaşmak için sabırsızlanıyorum.
Sinangil yüksek kalitedeki ürünleriyle mutfaklara lezzet katarken,
güzel projelerde üretiyorlar.
Sitelerinden takip edebilirsiniz.
İnceliğiniz için teşekkürler Sinangil:)
Minik prensim bugün daha iyi.Ateşimiz yok.
Karın ağrımız yok.İlaçlara devam.Çok şükür.
Cama vuran yağmur damlacıkları...
Sanatsal faaliyetlere devam:))

8 Ocak 2010 Cuma

Anıl hasta:(

Dün karın ağrımız,ateşimiz,kusmamız vardı.Hemen doktora gittik.
Sinüzit tedavisine devam dedi.Bir yığın ilaca başladık gene.:(

7 Ocak 2010 Perşembe

MUCİZE...

" EN OLMAYACAK YERDE, EN OLMAYACAK ZAMANDA,EN OLMAYACAK OLAY, HER ZAMAN VE HER YERDE OLABİLİR."
MUCİZE....
Sally, küçük kardeşi George hakkında anne ve babasının konuşmalarını duyduğu zaman yalnızca sekiz yaşındaydı. Kardeşi çok hastaydı ve onu kurtarabilmek için ellerinden gelen herşeyi yapmışlardı. George'nin yalnızca çok pahalıya mal olacak bir ameliyatla kurtulma şansı vardı fakat bunun için yeterli paraları yoktu.Babasının, umutsuz bir biçimde annesine şöyle fısıldadığını duymuştu .Sally: "Yalnızca bir mucize onu kurtarabilir." Bu sözleri duyar duymaz, usulca kendi odasına yürüdü Sally. Domuz biçimindeki kumbarasını gizlediği yerden çıkartarak içindeki paraları yavaşça yere dökerek saymaya başladı. Yanılgıya düşmemek için tamüç kez saydı kumbaradan çıkardığı bozukparaları. Sonra hepsini cebine koyarak aceleyle evden çıkıp, köşedeki eczaneye gitti. Eczacının dikkatini çekebilmek için büyük bir sabırla bekledi. Eczacı çok yoğundu ve bir adama ilaçlarını nasılkullanacağını anlatıyordu. Bu yoğun çalışmanın arasında sekiz yaşındaki bir çocukla ilgilenmeye hiç niyeti yoktu ama Sally'nin beklediğini görünce"Evet, ne istiyorsun söyle bakalım" dedi. "Biraz acele et, gördüğün gibi beyefendiyle ilgileniyorum" diyerek yanındaki şık giyimli adamı gösterdi. Sally "Kardeşim" dedi. Sessizce yutkunduktan sonra devam etti: "Kardeşim çok hasta,bir mucize almak istiyorum." Eczacı Sally'e bakarak: "Anlayamadım" dedi. "Şeyy, babam 'Onu ancak bir mucize kurtarabilir' dedi, bir mucize kaç paradır, bayım?" Eczacı Sally'e sevgi ve acımayla baktı bu kez: "Üzgünüm küçük kız, biz burada mucize satmıyoruz, sana yardımcı olamayacağım" dedi.Sally o kadar kolay vazgeçmek istemedi. Eczacının gözlerinin içine bakarak "Karşılığını ödemek için param var benim, bana yalnızca fiyatını söylemeniz yeterli" dedi. Bu arada Sally ve eczacının yanında bekleyen iyi giyimli bey Sally'e dönerek "Ne türbir mucize gerekiyor kardeşin için küçük hanım? diye sordu."Bilmiyorum" dedi Sally. Sonra gözlerinden aşağı süzülen yaşlara aldırmaksızın devam etti: "Tek bildiğim, o çok hastave annem ameliyat olmazsa kurtulamayacağını söyledi ailemin de ameliyat için ödeyebilecekleri paraları yok. Ama babam "Onu ancak bir mucize kurtarabilir" deyince ben de paramı alıp buraya geldim." "Peki, ne kadar paran var?" diye sordu iyi giyimli adam. " Bir dolar ve onbir sent" dedi Sally. "Ve dünyadaki tüm param bu!" "Bu iyi bir şans, küçükkardeşini kurtarmak için gerekli olan mucize için yeterli bu para" dedi, iyi giyimli adam.Adam bir eline parayı aldı, ötekieliyle de Sally'nin elini tutarak "Beni yaşadığın yere götürür müsün lütfen?" diye sordu. "Küçük kardeşini ve aileni tanımak istiyorum"dedi. İyi giyimli adam Dr. Carlton Armstrong'du ve George için gerekli olan ameliyatı yapabilecek tanınmış bir cerrahtı.Ameliyat başarıyla sonuçlanmış ve aile hiçbir ödeme yapmamıştı. Hep birlikte mutluluk içinde evlerine döndükleri zaman hâlâ yaşadıkları olayların etkisinden kurtulamamışlardı. Anne:"Hâlâ inanamıyorum. Bu ameliyat bir mucize! Doğrusu maliyeti ne kadardır merak ediyorum" dedi. Sallykendi kendine gülümsedi. O bir mucizenin kaça malolduğunu çok iyi biliyordu. Tam tamına bir dolar ve onbir sent!
Çeviri: Nuray Bartoschek

6 Ocak 2010 Çarşamba

Bugünlerde söğüt ağacı gibiyim.Rüzgarın estiği yöne doğru eğilip,savruluyorum...

Hediyelerim var:)

Hayatın sonsuzluğunda,bulunduğum noktada her gün merakla tıkladığım,
sevgi dolu yüreğinle,yaydığın enerjiyle hayata farklı olan bakışınla
kendimi daha mutlu hissetmemi sağlıyorsun.
Bu güzel hediyelerin için çok teşekkür ederim.
İyi ki varsın!!!seni seviyorum harika kadın:))

4 Ocak 2010 Pazartesi

Sıcak su torbası...

Kış günü,her eve lazımlardan birtanesi...
Her gece üşenmeyip,sıcak su konulan...
Evimizin vazgeçilmezi...
Üşüyenlere tavsiye edilir.
Sağlıklı,huzurlu,keyifli,mutlu haftalar olsun.Sevgiler:))



















<






Hafta sonu doğal yaşam parkına gittik.
Hayvanları doğal ortamlarında seyretmek keyifliydi.